Emin Balkan*
Nizamettin Kılıç*
Belgin Yavaşçaoğlu**
Osman Dönmez***
Ayhan Kırkpınar*
Hasan Doğruyol*
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi,
*Çocuk Cerrahisi
**Anestezioloji ve Reanimasyon,
*** Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalları, BURSA
Özet:
Bu çalışmada kronik
renal yetmezlik ve hipertansiyon nedeniyle hemodiyaliz ve periton
diyalizi programında iken priapizm gelişen sekiz yaşındaki hasta
sunulmaktadır. Yapılan incelemelerde düşük akımlı priapizm
saptanması üzerine hastaya soğuk baskılı kompresyon, intrakavernöz
epinefrin ve modifiye spongio-kavernöz shunt uygulaması yapıldı.
Bunlara rağmen yaklaşık 12 saattir priapizmin devam etmesi üzerine
olguya derin sedasyon altında (ketamin HCL ve midazolam) sakral
epidural blok ile % 0.125 bupivacaine, 0.75 ml/kg dozunda uygulandı.
Priapizmin başlamasından yaklaşık 24 saat sonra ereksiyon sonlandı.
Düşük akımlı priapizm gözlenen bu olguda penil venöz drenajın
arttırılması amacıyla uygulanan epidural blok ile normal venöz akım
sağlanmıştır.
Anahtar kelimeler:
Priapizm, çocuklar, hemodiyaliz, antihipertansif tedavi
Priapism due to
hemodialysis and antihypertensive treatment
Summary:
The
8 year-old patient who had priapism while he is in hemodialysis and
periton dialysis program because of chronic renal failure and
hypertension was presented. According to our investigations, we
found low flow priapism, therefore we begun cold compression,
intracavernous epinephrine and made modified spongio-cavernous
shunt. But after all this treatment about 12 hours we could not
detected detumescence of the penis. Under sedation sacral caudal
epidural block using 0.125% bupivacaine, 0.75 ml/kg was performed.
Penile detumescence was seen after 24 hours from the beginning of
the priapism. Normal venous drainage was achieved by epidural block
which aimed to improve venous drainage in the treatment of low flow
priapism in this case.
Key
words: Priapism, children, hemodialysis, antihypertensive
treatment
Giriş:
Priapizm, cinsel
etkinlik ile ilişkili olmayan sürekli ve ağrılı penil ereksiyondur.
Çocuklarda oldukça seyrek rastlanılan priapizm, genel olarak düşük
akımlı ve yüksek akımlı olarak iki grupta sınıflandırılır. Hastalık
eğer zamanında tedavi edilmezse impotansa neden olabilir.
Başlangıçta medikal tedavi seçenekleri kullanılırken gerekli
durumlarda cerrahi tedavi yöntemleri de kullanılabilir(5).
Bu çalışmada kronik renal yetmezlik ve hipertansiyon nedeniyle
hemodiyaliz ve periton diyalizi programında iken priapizm gelişen 8
yaşındaki hasta sunulmaktadır.
Olgu Sunumu:
Kronik böbrek
yetmezliği ve hipertansiyon nedeniyle hemodiyaliz ve periton
diyalizi programında olan 8 yaşındaki hasta, sempatik agonist alfa
metil dopa ve nifedipin tedavisi almaktaydı. Hastada aynı zamanda
midpenil hipospadias ve ventral eğrilik vardı. Hemodiyaliz tedavisi
altındayken hasta 6 saattir devam eden ereksiyon nedeniyle
tarafımızdan değerlendirildi. Yapılan incelemelerde düşük akımlı
priapizm saptanması üzerine hastaya soğuk baskılı kompresyon,
intrakavernöz epinefrin ve modifiye spongio-kavernöz shunt
uygulaması yapıldı. Bunlara rağmen, yaklaşık 12 saattir priapizmin
devam etmesi üzerine olguya derin sedasyon altında (ketamin HCL ve
midazolam) sakral epidural blok ile % 0.125 bupivacaine, 0.75 ml/kg
dozunda uygulandı. Kaudal bölgeye yerleştirilen kateter aracılığıyla
2 mikrogram/ml fentanyl ve 1mgr/ml bupivacaine’den oluşan
solüsyondan 0.2 ml/kg/saat infüzyona başlandı ve 36 saat süreyle
devam edildi. Priapizmin başlamasından yaklaşık 24 saat sonra
ereksiyon sona erdi. 18 aydır izlemde olan hastada spontan ereksiyon
gözlenmektedir(Resim 1).
Tartışma
Priapizme neden olan
klinik durumlar sonuç itibarı ile artmış kan akımı ya da azalmış
venöz dönüş nedeniyle bu tabloyu ortaya çıkarırlar. Sık görülen
nedenler arasında alkol ya da ilaç alımı, perineal travma, orak
hücre hastalığı, intrakavernöz papaverin ve veya phentolamine
enjeksiyonu, PGE1 enjeksiyonu, malignite ve TPN
solüsyonlarının kullanımı sayılabilir. İlaçlar içerisinde özellikle
hidralazin, fenotiazin ve clorpromazine suçlanmaktadırlar(1).
Pohl ve ark. Priapizmli olguların %21 inde ilaç kullanımının sorumlu
olduğunu belirtmektedirler. Antihipertansif ilaç kullanımına bağlı
olarak gelişen priapizm olgularının, tüm olguların %4 ünü
oluşturduğu belirtilmiştir. Aynı şekilde dializ uygulamasınında %2.5
lik bir grupta etyolojik neden olduğu vurgulanmıştır(5,6).
Çocuklarda görülen priapizmin önemli bir nedeni de orak hücre
hastalığıdır(1).
Tedavide genellikle
buz torbası uygulaması, lavman, prostat masajı, penise baskılı
pansuman kullanılır. Bunların yanı sıra analjezik, sedatif,
antikoagülan, östrojen, antispazmodik, fibrinolitik, hipotansif
ajanlar kullanılmaktadır(2,7,9). Medikal tedavinin
yetmediği durumlarda kavernozo-glanuler şant ve mikrovasküler
cerrahi teknikleri kullanılmaktadır(8). Ayrıca kaudal
anestezi ve vazokonstrüksiyon amaçlı intrakavernöz alfa adrenerjik
ajanlarda kullanılmaktadır(3,4).
Dış cinsel organların
sempatik innervasyonu torakal 5 ile10. seviyelerden gelen
postganglionik liflerle sağlanır. Epidural anestezi ile duyusal ve
sempatomimetik lifler bloke olurken, motor sinirlerde kısmen veya
tamamen bloke olabilirler(4). Kullanılan lokal anestetik
maddenin düşük dozda kullanılması ile motor blok olmaksızın sempatik
blok oluşturulabilir. Olgumuzda uygulanan epidural blok ile penil
postganglionik sempatik liflerle oluşan sempatomimetik etki ortadan
kalkmış ve sensoriyal blok oluşturularak varolan ağrının
giderilmesinde önemli katkı sağlanmıştır.
18 aylık takibinde
hastada spontan penil ereksiyon gözlendiği anne tarafından
belirtilmiştir. Hastamızda varolan antihipertansif medikasyon ve
hemodiyaliz sonucu gelişmiş düşük akımlı priapizmin tedavisinde,
penil venöz drenajın arttırılması amacıyla uygulanan epidural blok
ile normal venöz akım sağlanmıştır. Bu yöntem düşük akımlı
priapizmin tedavisinde uygun bir seçenek olarak kullanılabilir.
Kaynaklar
1.Abber JC, Lue TF, Luo JA, et al:
Priapism induced by chlorpromazine and trazodone: mechanism of
action. J Urol 137: 1039, 198
2.Brown JA, Nebra A: Erytropoetin induced recurrent veno-occlusive
priapism associated with end stage renal disease Urology 52: 328,
1998
3.Kulmala R, Lehtanen T, Niemien P, Tammela T: Aetiology of priapism
in 207 patients. Eur Urol 28: 241, 1995
4.Labat F, Dubousset AM, Baujard C, et al: Epidural analgesia in a
child with sickle cell disease complicated by acute abdominal pain
and priapism. Br J Anaesth 87: 935, 2001
5.Pohl
J, Pott B, Kleinhans G: Priapism: a three-phase concept of
management according to aetiology and prognosis. Br J Urol 58: 113,
1986
6.Singhal PC, Lynn RL, Scharschmidt LA: Priapism and dialysis. Am J
Nephol 6: 358, 1986
7.Tsai
SK, Hong CY: Intracavernosal metaraminol for treatment of
intraoperative penile erection. Postgrad Med J 66: 831, 1990
8.Ulman I, Avanoğlu A, Herek Ö, et al: A simple method of treating
priapism in children. Br J Urol 77: 460, 1996
9.Valley M, Sang CN: Use of glycopyrrolate to treat intraoperative
penile erection. Case report and review of the literature. Reg
Anesth 19: 423, 1994 |